1 Aralık 2008 Pazartesi

Hakem Damgası


"Haftaya hakemler damga vurdu" Pazar akşamı spor programlarında en çok kullanılan cümleydi. Blogda pek bu işe girmedik ama kararların bu kadar konuşulduğu bir haftada kısaca fikrimizi belirtelim.

Derbinin en çok tartışılan olayı Cisse'nin gördüğü sarı kartlar daha doğrusu gördüğü ilk sarı kart oldu. İlk sarı kartın ucuz olduğuna dair söylemler var ama o pozisyonda faul varsa sarı kart çıkacak, Cisse Uğur'un arkasında kalmış. He pozisyonda faul bile yok deniyorsa bilemem ama benim gördüğüm Cisse'nin Uğur'un ayağına bastığı. Dikkatli izlenirse bu görülebilir ki zaten hem Bünyamin Gezer pozisyona çok yakındı, hem de Cisse faul yaptığını bildiği için ilk anda Uğur'dan özür diledi. Hatta bu sarı kartın hemen öncesinde bir de Alex'e yaptığı faul var, üst üste gelince sarı kart çıktı. İkinci sarı kartın ise tartışılacak hiçbir yanı yok.

Bunlara benzer bir pozisyonda Lugano'ya çıkmayan bir kart var. İbrahim Toraman'ın gördüğü sarı kart itiraza değilse hatalı ama Toraman çok daha önceden sarı kart görmeliydi. Hakeme sürekli itiraz etti, ilk dakikada da kasıtlı faülle kestiği bir atak var. Güiza'nın çizgi üzerinde tamamlayamadığı topta penaltı ve kırmızı kart verilse de herhalde kimse bir şey diyemezdi ama en doğrusu hakem yorumu diyip geçmek. Her ne kadar hakemlerin etkilenmemesi gerekse de ne yazık ki seyirciden etkileniyorlar. Lugano'nun kart görmesi gereken pozisyonda Fenerbahçe taraftarlarının verilen faul kararına tepkisi Bünyamin Gezer'i etkiledi ve sarı kartını gösteremedi. Kısaca hakem skora etki etti demek bence doğru değil, evet hatalı kart uygulamaları oldu ama maçı aldı Fener'e verdi diyecek kadar abartmamak lazım. Hadi Cisse'nin ilk sarı kartı hatalı bile olsa aynı profesyonel oyuncu hala rakibe arkadan faul yapıp kırmızı kart görüyorsa hakem skora etki etmiş olmaz.

Galatasaray-Hacettepespor maçında ise konuşulacak daha fazla pozisyon var. Tozo'ya gösterdiği ilk sarı kart çok yanlış, ikinci sarı kart da ise çok sert bir darbe alan futbolcunun kısa süreli ve masumane kart hareketine biraz ağır kaçtı. Bu pozisyonda Barış'a da sarı kart çıkması gerekiyordu. Maçın ikinci yarısında kimsenin göremediği bir penaltıyı harika yakaladı ama topa eliyle siyahi oyuncu Zoko dokunmasına rağmen sarı kartı Teli gördü, aynı oyuncu daha sonra haklı bir sarı kart daha görerek oyundan atıldı. Aslında bu pozisyona hakem hatasından çok hakem talihsizliği demek gerekiyor. Galatasaray'ın 3. golünden önce ceza sahasına ortalanan topta ise iki oyuncu ofsayttı ve defans oyuncusunu etkilediler, bence düdük çalınmalıydı.

Kayserispor-Trabzonspor maçına da hakemin etkisi oldu. Verdiği ilk penaltıda haklı, Egemen'i formasından çok açık bir şekilde çekiyorlar ve hakem de pozisyonu çok iyi yakalayıp cesur bir penaltı kararı veriyor. Trabzonspor'un attığı golde ise top çizgiyi geçmemiş, belki de bu hatalı kararın etkisiyle Kayserispor lehine verdiği penaltı kararı da yanlış ve komik.

Benim gördüklerim ve fikirlerim bunlar, yazdığım yorumların hepsini cümle başlarına "bence" koyarak okumanız daha iyi olacaktır.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

lugano nobreye faul yapıyor sarı kart yok
gökhan gönül hakeme itiraz ediyor kart yok o itiraz esnasında
yerinde olmadığı için golü yiyor zaten
tvden anlamadığımız gazeteden okuduğumuz carlos küfrediyor bişey yok
carlos bunu biçok kez yaptığı için haber inandırıcı da oluyor küfürleri.
hakeme el kol hareketleri vs..
selçuk için de kart göstermeliydi diyen yorumcular vardı ama görmedim
hatırlamıyorum pozisyonu.

uğur boral artistliğini konuşturarak cisseyi attırmıştır. hakem bozuntusu
bünyamin de zaten beşiktaşı 10 kişi bırakmaya meyilli idi.
öyle değil demesin kimse, rakibin senin 2.sarı kart pozisyonundaki gibi
faulden kart görmüyor sen görüyorsun. ilk sarı kart zaten ağır. ayrıca
şöyle de birşey var benim izlediğim biçok derbide hakem 11-11 bitirmek için
çabalardı, oyun sertleşirse uyarır-atarım seni derdi. bu derbide onları
hiç görmedik. nedeni basit.


bu ligde beşiktaşa gösterilen kartlar gs ve fbye gösterilmiyor. e normal
"reyting fbde-gsde".halen daha hakemle kazanmadık demeye devam edin.