12 Eylül 2008 Cuma

Aziz Yıldırım ile Futbol Zirvesi

Bugün gündemi Aziz Yıldırım oluşturdu, en azından benim için.. Türk futbolundan, Genç Fenerbahçelilere, Aurelio'nun gidişinden amatör branşlara kadar birçok konuda fikirlerini uzun uzun anlattı. Program çok uzun sürdü, haliyle benim çıkarttığım özet de pek kısa olmadı.
* Biz de sorumlu federasyon olarak görülüyor. Biz federasyonun sadece denetleyici olmasını istiyoruz. kuracağımız lig birliğiyle hakem ücretlerine kadar biz ödeyeceğiz. Gelirlerimizi artırmak için de elbirliğiyle çalışacağız. Bu hemen olabilecek bir şey değil ama tartışılması gerekli. Yayın gelirlerinden 2.3 milyar euroyu Avrupa'nın 5 ligi alıyor. Biz de buna katılmak istiyoruz.

* Amatör branşlara her yıl 2 trilyona yakın harcama yapıyoruz. Ben de gidişattan şikayetçiyim. 18 yaşına gelene kadar sporcu hemen başka bir yere gidiyor. Sonra bir geri dönüşüm maalesef oluşamıyor, biz de faydalanamıyoruz. Türk sporu yeniden yapılanmalı. Kulüpleri sayısını azaltıptıp oyuncu yetiştirmeye kaydırmalıyız sistemi ve sonra oyuncular 2. lig takımına geçmeli.

* Fenerbahçe olarak 30 trilyon vergi vermişiz. Bu vergileri kulüpler bir hesapta toplasın, devletle geniş kapsamlı toplantılar yapalım. Fenerbahçe olarak örneğin 3 branşa mükemmel hizmet yapalım, sporcu yetiştirelim. Diğer kulüp de yatkın olduğu branşta yatırım yapsın. Ödediğim vergiye karşılık böyle bir hizmet yapayım. Böylelikle sporcu çıkaralım, tesis yapalım. Türk sporu ileriye gitsin. Ben bunu 10 yıldır söylüyorum. Çünkü devlet bu kadar büyük bir kaynağı tek başına yaratamaz. Birlikte oturup bunu organize etmemiz gerekiyor.

* Semih'le oynayacak Güiza'yı aldık. Avrupa'nın birçok takımı istedi almasak Barcelona alacaktı. Ligler bitmeden anlaştık, ön anlaşma imzaladık. Biz vazgeçersek gitme şansı vardı. Semih vaktiyle nasıl zamanının gelmesini beklediyse İlhan da bu şekilde ilerleyecektir. İlhan da ileride bir Semih olacaktır.

* Emre Türk futbolunun yetiştirdiği ender yeteneklerden biri. Emre'nin basınla ilişkilerini uzatmak hem ona hem bize zarar veriyor. Galatasaray'a transfer olsaydı bu ithamların hiçbiri yapılmayacaktı. Galatasaray kalemleri kasıtlı yazıyor bunları.

* İspanya kulüpleri sözleşmenin başında yazıyor, 1. sene bunu getirirse alır, 2. getirirse bunu getirirse şeklinde. Biz Senna için Avrupa'da çok ünlü 3 avukatla görüştük. 17. madde ile getirebilirdik diyeyim ve konuyu kapatayım. Bunu gündeme getirsem F.Bahçe ceza alabilirdi. Siz 24 milyon avro, bundan alamadık yazdınız.

* Marco'nun menajeri geçen Aralık ayında geldi, "Ben Aurelio'yu Valencia'ya götürmek istiyorum" dedi. Marco'nun sözleşmesinde 7 milyon euroya serbest kalır maddesi vardı. Ben onunla hiç konuşmadım. "Biz iyi gidiyoruz, kadroyu bozmak istemiyoruz" dedim. Ama basına konuştu, biz de Valencia yöneticileriyle konuştuk, böyle birşey yok dediler. Menajer geldi, madem Marco'yu vermiyorsunuz Wederson'u verin 6 milyon euro getireceğiz dedi. Onun da Deivid'in de beynini yıkamış. Bir yerlere pazarlamak için. Biz onunla konuşmayı kestik.

* Biz Marco için 2 milyon euro teklif ettik. Menajerine de yüzde 10 dedik. Onun teklifi 3 milyon euro artı 1 milyon euro da kendisine istiyor. Marco'yla konuştum. Duygusal konuşmalar yaptık. Ailen de burada olmak istiyor. Eline 500 milyar geçen oyuncunun eline primlerle 3 milyon geçti. O 'Menajerim ne derse o olur' dedi.

* Tuncay konusunda Ali Koç çok uğraştı. Ağabey-kardeş ilişkileri var. Tuncay geldi. Boş mukaveleye imza attı. Avrupa'ya gitmek istiyorum dedi. Oradan alacağı paranın üstüne çıktık. 'Roberto Carlos'un kaptanı ol' dedim, Cemil Turan, Can Bartu, Lefter olursun' dedim. 'Ben İngiltere'de oynamak istiyorum' dedi.

* Futbolcular benden çekiniyor. Bana saygı duyuyorlar. Ben de onları kendi çocuklarım gibi görüyorum.

* Zico ile anlaşmamız vardı. Birinci yıl; 1.8, ikinci yıl; 1.9 milyon euro. Birinci yıl şampiyon yapma şartı vardı, yaptı mukavelesi uzadı ve geçen sezon bitti. Anlaşmak istedik. Bizden 3.5 milyon euro istedi. Bu fiyatı bir türlü indurmedi. İkinci konu kardeşiydi. İlk konuda anlaşamadık. Yardımcılarıyla birlikte bu rakam 4.750 milyon euroya geldi. 2.8'lerden bu rakama geldik. Zico bu sene şampiyon olsaydı da fark etmezdi. Bu rakam bize gereğinden yüksek geldi. Yüzde 10-20 arttırırdım yüzde 60-70 arttıramam.

* Aragones'i ne benim söylememe ne sizin sormanıza gerek var. Kurumsal yapıya ayak uyduran, çalışkan bilgili olacaktı, Aragones de bu karaktere sahip çok tecrübeli bir hoca.

* Kulübün başkanının Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu'nda özel yeri yoksa kimsenin özel yeri olamaz. Genç Fenerbahçelilerin kurulmasına ben ön ayak oldum. Ben hepsine değil içindeki 5-10 kişiye karşıyım. Fenerium yürüyorsa bu stat da yürüyecek. Bana bu stada gelip, bana ve bu kuruma güvenen insanların sorumluluğunu taşıyorum.

* Genç Fenerbahçeliler kale arkasında, bilet, otobüs desteği yaptım. O andaki şartlar gereğiydi. Ama gördüm ki rant var. İlişkilerin, rantların kopması gerekiyor. Genç Fenerbahçeliler daha sonra şapka, atkı kaban çıkarttılar. Ayda 25-30 milyarlık mal satıyorlar. Bu kimin cebine gidiyor.Ben Fenerium'u kurmuşum devlete vergimi veriyorum.

* Migros tribününe ben başkan olduğum sürece kombine yapmayacağım. Migros'un altında koltukları sökeriz ayakta bağırır çağırır giderler. giderse tezahürat biter diyorlar. Bu laf geriye kalan onbinlerce taraftarı hiçe saymaktır.

* Alex'e yazdığınız yazılarla bu seyirci kalktı kendisini yuhaladı. 'Koşmuyor, yürüyor' diye yazdınız. Adam burada her şeyi yapıyor. Deivid'e demediğiniz kalmıyor. Ama geçen sene Zico diretti oynattı, geçen seneki performansı ortada. Bana futboldan anlamıyorsun diyenler biraz kendilerine bakmalı.

* Ben 5 saat masa tenisi seyrettiğim zaman sizlerden biri izledi mi? Yüzmenin tüm müsabakalarına giderim. 11 senede 3-5 idareci gitti. Hemen yazıyorsunuz. 11 yıldır başkanlığa gidiyor. Bir tane bile genel kaptanı değiştirmedim. Amatör branşın değerini yukarıya taşımaya çalışanlar bu arkadaşlar. Onlara daha çok bütçe ayırmak lazım.

* İbrahim'i 1998'de onu aldık. 1999'da mukavelesi 4 yıllıktı, Mahmut Uslu ile konuştu, gitti Yunanistan'a, 2000 yılında tekrar gelmek istedi. Ben alınmasını istemedim. Bizi zor durumda bırakıp gitti çünkü... Aydın Örs, Mahmut Uslu alalım dedi, ben karışmam dedim. Tanjevic ben oynatmayacağım demiş o da Mahmut beye demiş başkan söylesin beni oynatsın demiş. Hoca da bana buyur sen yönet takımı o zaman derse ben ne diyeceğim.

* UEFA'da Galatasaray'ın final oynaması ile ilgili şunu söyleyebiliriz önce oynasınlar sonra fikir belirtelim. Galatasaray'a, Kayserispor'a, Beşiktaş'a başarılar diliyoruz.

* Kenan Evren Lisesi'nin yeni yerde yapımına başladık. Ankara Gölbaşı'ndaki tesisler de yakında açılacak. Çok özel bir tesis olacak ve 1500 kişiye hizmet verecek. Avea'yla bu sene sonunda anlaşmamız bitiyor, istediğimizi vermezlerse değiştiririz. Adidas da aynı şekilde istediğimizi vermezse formayı kendimiz de üretebilir ya da başka bir markayla anlaşırız.

* Stat için isim hakkını vermemiz için bir neden görmüyorum. Bize bu konuda yapılan teklif vardı, hatta rakam yıllık 15 milyon euronun üzerinde. Biz bunun için şimdilik birşey yapmadık ama böyle bir istek var.

* 1 milyon üye için kulüple ve kanunla olan ilişkiler var. Bununla ilgili olarak çalışmalara başladık. Sayın Bakana da sunduk. Sayın bakanın davetini bekliyoruz. Üyelerimizin karşısına geçerek onay alabilirsek bunu hayata geçireceğiz.

* Fenerbahçe bir cumhuriyet. Demokrasi hakim.

Hiç yorum yok: